Elementler

Varlık alemine şekil veren diğer bir gerçeklik ise dört elementtir.

Dört sayısı kendi bütünlüğü içinde evreni, kareyi, sağlamlığı ve dünyayı (yerküreyi) temsil eder.

Kadim öğretiler dört sayısının ve dört elementin öneminden bahseder. Kaynaklar dört element kuramını ilk dillendiren kişinin ünlü düşünür Empedokles olduğuna işaret eder. Empedokles “ilk ilke” üzerine keşif aşamasında evreni oluşturan elementin üç değil, toprak ile birlikte dört olduğunu öne sürmüştür.

Dört elementi kendi alanında değerlendiren ünlü filozof Aristoteles ” Evrene dörtlü ritim hakimdir. Canlı cansız her şeyin yapı taşı dört ana elementten oluşur, bunlar ateş, hava, su ve topraktır” diyerek bakış açısını dört element üzerinden genişletir.

Tıp ilminin babası olarak kabul edilen Hipokrat ise dört element gerçekliğini insan bedenine taşımıştır. Teşhis ve tedavi yöntemlerini dört element ve mizaç üzerinden yapmıştır. Ülkemizde 80li yıllardan sonra modern tıptan çıkarılan ve mizaç ilmine şekil veren dört element İbni Sina teşhis, tedavi ve öğretilerinde anasır-ı erba olarak geçer. Dört hılt (vücut sıvısı) ise “ahlat-ı erba” adıyla terminolojide yerini almıştır.

Anasır-ı erba hem büyük alem olarak kabul edilen evrenin, hem de küçük alem olarak kabul edilen insanın yapı taşını oluşturur. ” Her ne varsa alemde, o vardır âdemde” kabulünü oluşturarak evren ve insan arasındaki etkileşimi ve aynılığı işaret eder.

Yine her varlığın olduğu gibi elementlerin de eril dişil enerjisi vardır.

Toprak ve su : Dişil,

Ateş ve hava : Erildir.

Coğrafyanın elementler üzerindeki etkisi yadsınamaz. Dağlık bölgelerde çoğunlukla ateş ve hava dolayısıyla eril, sulak bölgelerde ise çoğunlukla toprak ve su, yani dişil enerji hakimdir.

12 burç da eril-dişil ve elementler ile değerlendiğinde karakter özellikleri, hayattan beklentileri, hastalıklara yatkınlıkları, geçmiş ve olası gelecek yaşam tarzı daha doğru tanımlanabilir.

Toprak elementinin mizacı sovdavî

Ateş elementinin mizacı safravî

Su elementinin mizacı balgamî

Hava elementinin mizacı demevi olarak tanımlanır.

İnsanda bütün elementler vardır. Ancak sadece bir tanesi baskın olur. Baskın olan element kişinin mizacını belirler. Baskın olan elementin seviyesinin düşüp, diğer elementlerden birisinin seviyesinin yükselmesi mizacın bozulması demektir.

Kişinin eril – dişil dengesinin bozulması, element dengesinin bozulmasına , ardından mizaç dengesinin bozulmasına sebep olur. Bozulmalar sonucunda ruhsal zihinsel ve fiziksel hastalıklar ortaya çıkar.

* Her ne kadar yazılı kaynaklar Antik Yunan’ı işaret etse de, dört element teorisinin başlangıcını bu dönemle sınırlandırmak haksızlık olur . Antik Yunan filozoflarının çoğunun yetiştiği Antik Mısır Ezoterik okullarında, Sümer tabletlerinde ve daha birçok medeniyette de dört element öğretisinin izlerine rastlamak mümkündür.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir